İngilizce Sporlar, İngilizce Spor Dalları ve Türkçeleri

İngilizce sporlar ve Türkçeleri, İngilizce spor dalları adlı konumuzda spor türlerini hem İngilizce hem de Türkçe olarak öğreneceğiz. İngilizce sporları öğrendikten sonra bunları cümle içinde kullanacağız. İngilizce spor dalları ile ilgili örnek cümleler yazacağız, soru cümleleri yazacağız ve İngilizce spor dalları ile ilgili diyalog örneklerine yer vereceğiz.

İngilizce sporlar dersini bitirdikten sonra;

  • İngilizce spor dallarını söyleyebilecek ve cümle içinde kullanabileceksiniz
  • İleride kuracağımız cümlelerde hobilerinizden ve yaptığınız sporlardan bahsedebileceksiniz
  • İngilizce kelime dağarcığınıza yeni kelimeler katmış olacaksınız

Türkçe İngilizce Spor Dalları

Sporlar : Sports

Futbol : Football
Basketbol : Basketball
Masa Tenisi : Table Tennis
Voleybol : Volleyball
Tenis : Tennis
Beyzbol : Baseball
Yürüyüş : Walking
Koşma : Running
Bisiklete Binme : Cycling
Yüzme : Swimming
Güreş : Wrestling
Balıkçılık : Fishing
Boks : Boxing
Duvar Tenisi : Squash
Karate : Karate
Dağcılık : Mountaineering
Avcılık : Hunting
Joging : Jogging
Su Kayağı : Water Skiing
Dalma : Scuba Diving
Golf : Golf
Bilardo : Snooker
Araba Yarışı : Motor Racing
At Yarışı : Horse Racing
Bedminton : Badminton
Atıcılık : Shooting
Buz Pateni : Ice Skating
Balık Avlama : Angling
Dart : Darts
Yelkencilik : Sailing
Sörf : Surfing
Judo : Judo
Kayak : Skiing
Bovling : Bowling
Kar Kayağı : Snowboarding
Amerikan Futbolu : American Football
Okçuluk : Archery

İngilizce sporlar tablosu

English Turkish
Athletics Atletizm
Badminton Badminton
Baseball Beyzbol
Basketball Basketbol
Boxing Boks
Cricket Kriket
Cycling Bisiklet
Diving Dalış
Equestrian Binicilik
Fencing Eskrim
Football Futbol
Golf Golf
Gymnastics Jimnastik
Hockey Hokey
Ice skating Buz pateni
Judo Judo
Karate Karate
Kickboxing Kickboks
Lacrosse Lakros
Martial arts Dövüş sanatları
Motorcycling Motosiklet yarışları
Rowing Kürek
Rugby Ragbi
Sailing Yelken
Shooting Atış
Swimming Yüzme
Table tennis Masa tenisi
Tennis Tenis
Volleyball Voleybol
Water polo Su topu

İngilizce sporlar okunuşları

Değerli İngilizce öğrencileri, yukarıdaki İngilizce dersimizde geçen ingilizce kelimelerin nasıl okunduğunu duymak ve bu kelimelerin başka anlamları da var ise öğrenmek isterseniz;

  • Burayı Tıklayarak Google Translate sayfasına gidin.
  • Duymak ve anlamını öğrenmek istediğiniz kelimeyi sol taraftaki kutuya girin.
  • Soldaki kutunun sağ alt köşesinde bulunan ingilizce dinleme simgesine tıklayın.

İngilizce kelimeleri dinlemek kulak dolgunluğu için önemlidir.

İngilizce futbolla ilgili kelimeler

İşte İngilizce’de futbolla ilgili 30 kelime ve Türkçe karşılıkları:

  1. Football – Futbol
  2. Soccer – Futbol
  3. Goal – Gol
  4. Pitch – Futbol sahası
  5. Match – Maç
  6. Team – Takım
  7. Player – Oyuncu
  8. Referee – Hakem
  9. Goalkeeper – Kaleci
  10. Striker – Forvet oyuncusu
  11. Midfielder – Orta saha oyuncusu
  12. Defender – Defans oyuncusu
  13. Captain – Kaptan
  14. Penalty – Penaltı
  15. Offside – Ofsayt
  16. Corner – Korner
  17. Foul – Faul
  18. Yellow card – Sarı kart
  19. Red card – Kırmızı kart
  20. Substitution – Oyuncu değişikliği
  21. Dribble – Dribbling (Top sürme)
  22. Pass – Pas
  23. Shoot – Vuruş yapmak
  24. Header – Kafa vuruşu
  25. Tackle – Müdahale etmek (defansif)
  26. Throw-in – Taç atışı
  27. Free kick – Serbest vuruş
  28. Penalty shootout – Penaltı atışları
  29. Score – Skor yapmak
  30. Draw – Berabere

İngilizce basketbolla ilgili kelimeler

İşte İngilizce’de basketbolla ilgili 20 kelime ve Türkçeleri:

  1. Basketball – Basketbol
  2. Hoop – Pota
  3. Court – Saha
  4. Dribble – Top Sürmek
  5. Pass – Pas vermek
  6. Shoot – Atış yapmak
  7. Rebound – Ribaund
  8. Dunk – Smaç
  9. Layup – Hızlı Atış
  10. Foul – Faul
  11. Free Throw – Serbest Atış
  12. Jump Shot – Sıçrama Atışı
  13. Three-Point Shot – Üçlük Atış
  14. Defense – Savunma
  15. Offense – Hücum
  16. Fast Break – Hızlı Hücum
  17. Steal – Top Çalmak
  18. Block – Blok yapmak
  19. Screen – Set Eklemek
  20. Coach – Antrenör

İngilizce volaybolla ilgili kelimeler

İşte voleybol ile ilgili 20 İngilizce kelime ve Türkçeleri:

  1. Volleyball – Voleybol
  2. Net – File
  3. Court – Saha
  4. Serve – Servis
  5. Spike – Smaç
  6. Block – Blok
  7. Pass – Pas
  8. Dig – Defans
  9. Set – Set
  10. Attack – Hücum
  11. Defense – Savunma
  12. Libero – Libero
  13. Rotation – Rotasyon
  14. Middle blocker – Orta bloker
  15. Outside hitter – Dışarı hücumcu
  16. Setter – Pasör
  17. Dink – Hafif smaç
  18. Side out – Servis hakkını kaybetme
  19. Match point – Maç puanı
  20. Referee – Hakem

İngilizce tenisle ilgili kelimeler

İşte tenis ile ilgili 20 İngilizce-Türkçe kelime:

  1. Tennis – Tenis
  2. Racket – Raket
  3. Ball – Top
  4. Court – Kort
  5. Net – File
  6. Serve – Servis
  7. Forehand – Ön el
  8. Backhand – Arka el
  9. Match – Maç
  10. Singles – Tekler
  11. Doubles – Çiftler
  12. Ace – As
  13. Deuce – Beraberlik
  14. Love – Sıfır (skor)
  15. Game – Oyun
  16. Set – Set
  17. Tiebreak – Tiebreak
  18. Fault – Hata
  19. Volley – Voley
  20. Smash – Smaç

İngilizce futbolla ilgili cümleler ve Türkçeleri

  1. Football is the most popular sport in the world. (Futbol dünyanın en popüler sporudur.)
  2. I love watching football matches on TV. (Televizyonda futbol maçları izlemeyi severim.)
  3. He plays soccer with his friends every weekend. (Her hafta sonu arkadaşlarıyla futbol oynar.)
  4. The World Cup is held every four years. (Dünya Kupası her dört yılda bir düzenlenir.)
  5. Messi is considered one of the greatest footballers of all time. (Messi, tüm zamanların en büyük futbolcularından biri olarak kabul edilir.)
  6. She scored a hat-trick in the last game. (O son oyununda üçlü yaptı.)
  7. The referee showed a red card to the player for a foul. (Hakem faul nedeniyle oyuncuya kırmızı kart gösterdi.)
  8. The stadium was filled with passionate fans. (Stadyum tutkulu taraftarlarla doluydu.)
  9. The match ended in a draw. (Maç berabere sona erdi.)
  10. The goalkeeper made a fantastic save. (Kaleci harika bir kurtarış yaptı.)
  11. He is the captain of the national team. (O milli takımın kaptanıdır.)
  12. Football players need to be in top physical condition. (Futbolcuların en iyi fiziksel durumda olmaları gerekmektedir.)
  13. The coach gave a motivational speech before the game. (Antrenör maçtan önce motivasyonel bir konuşma yaptı.)
  14. The team is training hard for the upcoming tournament. (Takım, yaklaşan turnuva için sıkı çalışıyor.)
  15. The striker scored the winning goal in the last minute. (Forvet, son dakikada galibiyet golünü attı.)
  16. Football fosters teamwork and cooperation. (Futbol takım çalışması ve işbirliğini teşvik eder.)
  17. The fans cheered loudly when their team scored. (Taraftarlar takımları gol attığında yüksek sesle tezahürat yaptılar.)
  18. The match was intense from start to finish. (Maç baştan sona yoğun bir şekilde devam etti.)
  19. Football is a sport that brings people together. (Futbol insanları bir araya getiren bir spordur.)
  20. She dreams of becoming a professional football player one day. (Bir gün profesyonel bir futbolcu olma hayali kurar.)

İngilizce sporla ilgili örnek cümleler

işte İngilizce ve Türkçe spor dalları ile ilgili 50 kısa ve basit cümle:

  • Football is a popular sport around the world.
    • Futbol, dünya çapında popüler bir spor.
  • I like to play basketball with my friends.
    • Arkadaşlarımla basketbol oynamayı severim.
  • Tennis requires agility and precision.
    • Tenis, çeviklik ve hassasiyet gerektirir.
  • Swimming is a great way to stay in shape.
    • Yüzme, formda kalmak için harika bir yoldur.
  • Volleyball is played on the beach during the summer.
    • Voleybol, yaz aylarında plajda oynanır.
  • I enjoy watching soccer matches on TV.
    • Televizyonda futbol maçlarını izlemeyi severim.
  • Running is a simple yet effective exercise.
    • Koşmak, basit ama etkili bir egzersizdir.
  • He is a professional golfer.
    • O, profesyonel bir golfçü.
  • Cycling is a fun outdoor activity.
    • Bisiklet sürmek, eğlenceli bir açık hava etkinliğidir.
  • Gymnastics requires flexibility and strength.
    • Jimnastik, esneklik ve güç gerektirir.
  • I want to learn how to play table tennis.
    • Masa tenisi oynamayı öğrenmek istiyorum.
  • Swimming is a great way to cool off in the summer.
    • Yüzme, yazın serinlemek için harika bir yoldur.
  • She is a skilled figure skater.
    • O, yetenekli bir buz pateni sporcusu.
  • Hiking in the mountains is a challenging adventure.
    • Dağlarda yürüyüş yapmak, zorlayıcı bir maceradır.
  • I enjoy playing badminton in the backyard.
    • Bahçede badminton oynamayı severim.
  • Skiing is a popular winter sport.
    • Kayak, popüler bir kış sporudur.
  • I watch baseball games with my family.
    • Ailemle beyzbol maçlarını izlerim.
  • Martial arts require discipline and focus.
    • Dövüş sanatları, disiplin ve odaklanma gerektirir.
  • She is a competitive swimmer.
    • O, rekabetçi bir yüzücü.
  • I like to play golf on weekends.
    • Hafta sonları golf oynamayı severim.
  • Soccer is also known as football in many countries.
    • Futbol, birçok ülkede futbol olarak da bilinir.
  • I prefer to watch tennis matches in person.
    • Tenis maçlarını yüzyüze izlemeyi tercih ederim.
  • She is a talented gymnast.
    • O, yetenekli bir jimnastikçi.
  • I like to go cycling in the park.
    • Parkta bisiklet sürmeyi severim.
  • He is a professional boxer.
    • O, profesyonel bir boksör.
  • Wrestling is a physically demanding sport.
    • Güreş, fiziksel olarak zorlayıcı bir spordur.
  • Playing volleyball on the beach is a lot of fun.
    • Plajda voleybol oynamak çok eğlencelidir.
  • She is an experienced sailor.
    • O, deneyimli bir denizci.
  • I watch the Olympics every four years.
    • Olimpiyatları, her dört yılda bir izlerim.
  • I want to learn how to do yoga.
    • Yoga yapmayı öğrenmek istiyorum.
  • Hockey is a fast-paced sport on ice.
    • Hokey, buz üzerinde hızlı tempolu bir spor.
  • They enjoy playing basketball at the park.
    • Parkta basketbol oynamaktan keyif alırlar.
  • She is a professional athlete.
    • O, profesyonel bir sporcu.
  • Ski jumping is a thrilling winter sport.
    • Kayak atlama, heyecan verici bir kış sporudur.
  • I like to go rock climbing on weekends.
    • Hafta sonları kaya tırmanışı yapmayı severim.
  • Archery requires precision and focus.
    • Okçuluk, hassasiyet ve odaklanma gerektirir.
  • I watch cricket matches with my dad.
    • Babamla birlikte kriket maçlarını izlerim.
  • She is a dedicated runner.
    • O, kendini adamış bir koşucu.
  • I enjoy watching gymnastics competitions during the Olympics.
    • Olimpiyatlar sırasında jimnastik yarışmalarını izlemekten keyif alırım.
  • Cycling is an eco-friendly mode of transportation.
    • Bisiklet sürmek, çevre dostu bir ulaşım şeklidir.

Değerli ingilizce öğrencileri, bu dersimizde de ingilizce spor dallarını görmüş olduk. Bu tür ezber gerektiren kelime listelerinde ilk aşamada en çok kullanılan ingilizce kelimeleri öğreniniz, zaman içerisinde öğrenmediğiniz diğer kelimeleri de yavaş yavaş öğrenmeye çalışınız, bu şekilde eksik olan kelimeleri de tamamlayınız. Bu ingilizce spor dalları kelime listesinin tamamının bir anda ezberlenmesi mümkün değildir, ilk etapta en çok karşılaşılanlar ezberlenir, örneğin futbol, basketbol, voleybol, koşu gibi çok kullanılanlar ezberlenir daha sonra az kullanılanlar ezberlenebilir. İngilizce sporları ne kadar ezberlediğinizi ölçmenizi tavsiye ederiz. İngilizce spor dalları konu testini çözmek için tıklayınız. Derslerinizde başarılar dileriz.

49 thoughts on “İngilizce Sporlar, İngilizce Spor Dalları ve Türkçeleri

mahmut andurmak için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et